SP'den Kocaeli'de Kılıçdaroğlu'na destek! "Erdoğan da inandı"

Kocaeli son dakika - Saadet Partisi (SP) TBMM Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Bülent Kaya bugün bir dizi ziyaret gerçekleştirmek üzere Kocaeli’ye geldi. Öğle saatlerinde basın mensupları ile bir raya gelen Başkanvekili Bülent Kaya grup çalışmaları hakkında bilgi verirken gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"EN ZOR SEÇİM"

Grup Başkan Vekili Bülent Kaya yaptığı açıklamada, “ Türkiye bir seçim yaşadı. Bizler de bir kısım değerlendirmelerde bulunduk. Bir kısmını kamuoyu ile paylaştık. Çıkardığımız birkaç dersi paylaşmak istiyoruz. İktidarın girdiği en zor ve en ahlaksız seçimdi. Montajlı videoları itiraf ederek kullanan bir İktidar. Bakanlar ve devlet gücü ile bir süreç yürüttüler. Bu ülkeye neler yapacaklarından ziyade son dakika transferlerini yaptı. Cumhurbaşkanı oyunu korudu ancak iktidar partisi yüzde 7 oy kaybetti. Milletin tercihine saygı duyacağız. Demek ki itirazlarımızı yeterince duyuramadık. Biz itirazlarımızdan haksız olduğumuz için bu sonucu alınmadı.

“İTTİFAK İÇİN YAPTIK"

Biz bu ittifaka birlikte yönetmek için girmiştik. Dolayısıyla hiçbir zaman birlikte yönetmeye talip olduğumuz bu partileri eleştiri nesnesi yapmayacağız. Yarına kadar kararlarımızı değerlendireceğiz. Saadet partisi olarak 1966 yılından bu yana hep şuna inandık. Seçim süreçlerine ittifaklarımızın başarılı olması için bütün gayreti ortaya koyarız. Seçim sonrası ise o partilere ve gönül verenlere siyasi nezaketsizlikte bulunmayız. Taraflı tarafsız herkesin bu ittifak içinde üzerine düşeni ortaya koyma konusunda Saadet Partisi ile ilgili bir söz söylemedi. Bu ittifakı ve ittifakın cumhurbaşkanı adayı için elimizden geleni ortaya koyduk.

“TÜRKİYE BİR BEŞ YIL DAHA SEFALETE MAHKUM"

Seçimde bu iktidarın ortaya koyduğu vaatler ile yaşattıkları arasında dağlar kadar fark var. Faizleri düşürmeyi vaat ederken seçimden sonra en yüksek faiz artışına imza attılar. Kendi rekorlarını tekrar yenilediler. Bugün geldiğimiz noktada 1 tirilyon tlye varan kur koruma yükünü yüklediler. Biz daha fazla fakirleşerek ve yoksullaşarak ödedik. Seçimden önce petrol ve doğalgaz üzerinde söylem yapan iktidarın seçimden sonra akaryakıra yüzde 100 zam yaptığı bir tablo ile karşı karşıyayız. Seçimden önce çalışanları ezdirmeyeceğini ifade eden bu ikdarın vatandaşı enflasyona ezdirdi ve inim inim inletti. Türkiey 1 beş yıl daha sefalete mahkum kalma ile karşı karşıya kalacak.

“CUMHURBAŞKANI BİLE İKTİDARI ELEŞTİRMEYE BAŞLADI”

Belediyeleri de aynı girdaba sokmamaları için bir hedef ortaya koyuyoruz. Bütün bunlara rağmen Cumhur İttifakına oy isteyen ve seçimden sonra eleştirilen ortaklar gördük. Heres iktidarın politikalarınadna şikayet etmeye başladı. Oysa 28 mayısa kadar Cumhurbaşkanının bugün milleti inim inim inleten ekonomi politikalrı için oy istiyorlardı. Bunlar kalmadı sayın Cumhurbaşaknı da iktidarı eleştirmeye başladı. Mekeli maaşlarını anlamakta zorlandığını ifade etti. Sanki kendileri MTV düzenlemesini yapmamış gibi sayın Cumhurbaşkanı ikinci kez kabul edilemez dedi.

“BAHÇELİ’YE MUHTAÇ”

Elbette iktidarın bu kötü uygulamalarının temel sebeplerinden bir tanesi de mevcut sistemdir Çünkü bu mevcut sistem oraya ilk olarak belirlenen bir sistem olmasından ziyade cumhurbaşkanının sayın Tayyip Erdoğan organının da Bahçeli olmak üzere yani Türkiye Cumhuriyeti'nde objektif olarak belirlenen bir anayasadan ziyade her iki ortağın partilerinden bir dikkat edin. İki genel başkan hiçbir zaman parti meselelerinde bir araya gelmiyordu. Çoğu zaman Sayın Cumhurbaşkanı Sayın Bahçeli'yi evinde ziyaret ediyor. Konular görüşülüyor. Ardından da kendi partilerine talimat vererek bu süreci işletiyor zaten. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi dediğimiz tek kişinin yönettiği iki kişinin karar aldığı bir sistem. Bu sistem ancak Tayyip Erdoğan Başbakanı Cumhurbaşkanı, Devlet Bahçeli'yi de muhtaç olduğu bir sistem

“KAYBETTİRME ÇABASI İÇİNDE DEĞİLİZ”

Biz bu yerel seçimlere tam iktidar karşıtı üzerinden hazırlanmıyoruz. Bin 400 yakın belediyede belediyeleri kazanmak gibi bir çaba içerisindeyiz. Buradaki belediyeleri de Milli Görüş Vakfı'nı ortaya koymak üzere bir çalışma içerisindeyiz. Bu maksatla da bütün il, ilçe ve beldelerine kendi adaylarımızla bir çalışma içerisine girme hazırlığı içerisindeyiz. Ama bu başka toplumsal kesimlerle bir dirsek temasına geçip oralardan birlikte bir kent yönetimini bir kenara bırakacağımız manasından gelmez. Dolayısıyla Saadet Partisi bir kenti birileri kaybettirme değil hep beraber yönetelim gayreti içinde. Ve bu kent sadece bize oy verenlerin değil, bize o vermesini herkesin elinde kaldığı bir kent haline gelme anlayışıyla mutlaka ihtiyaç duyulan yerlerde yerel seçim iş birlikleriyle de bu süreci devam ettirecektir. Ama elbette yerel seçimlerin de genel seçimlerden ayrı özellikleri olduğunu da farkındayız.

“ADAYLARIMIZLA ÇALIŞIYORUZ”

Bu maksatla da bütün il, ilçe ve beldelerine kendi adaylarımızla bir çalışma içerisine girme hazırlığı içerisindeyiz. Ama bu ilçesel taraf belli bazı seçim çevrelerinde başka partilerle veya Başka toplumsal kesimlerle bir dirsek temasına geçip oralardan birlikte bir kent yönetimini bir kenara bırakacağımız manasından gelmez. Dolayısıyla Saadet Partisi bir kenti birileri kaybettikçe değil hep beraber kazanalım. Hep beraber yönetelim” dedi.

“KENDİSİNE DESTEK VERECEĞİZ"

Karabağ meselesi ile ilgili soruları da yanıtlayan Kaya, “Karabağ tabii yıllardır zulümlerinin yaşandığı ve bizim için de önemli bir bölge var orada. Dolayısıyla Türkiye Oradaki her olaya diplomasiyi sonuna kadar kullanmalı. Azerbaycanlı kardeşlerimizin bir hak kaybına kesinlikle mücadele etmeyecek ortaya koyması lazım. Biz bu manada bunu sağlayacak her politikasının arkasında olacağımız ve kendisine destek vereceğiz ifade ediyoruz.

 "ERDOĞAN DA İNANDI”

En doğru aday Kılıçdaroğlu muydu? Sorusuna yanıt veren Bülent Kaya, “Sadece Saadet Partisi inanmadı. Tayip Erdoğan da inandı. Sırf mecliste temsil edilsin diye Yeniden Refah Partisini, HÜDAPAR’I, DSP’yi, Sinan Oğan’ı almadı. Bu seçimi kaybedeceğini gördüğü için bu hamleyi yaptı. Kemal bey kazanamayacak bir aday olsaydı Tayyip Erdoğan bu ittifaklara neden ihtiyaç duydu. Biz bunu sayı Erdoğan’a inandırdık ama bir kısım muhalefete inandıramadık. Elini kollunu sallayarak alacak olsaydı bu kadar adımlar atmazdı” dedi.